Eshab-ı Kehf… Mağara
Arkadaşları
Tam
33 farklı şehir bizde diyor… Bunun dördü Türkiye sınırları içinde… Efes, Afşin,
Lice ve Tarsus. Yirmi dokuzu ise dünyaya dağılmış. Sadece Ürdün’de 5 tane
Eshab-ı Kehf diye iddia edilen yer var. Gördüğünüz gibi, Afşin ve Tarsus
bölgemizde. Lice de uzak sayılmaz… Diyarbakır da… Ashab-ı Kehf veya Eshab-ı
Kehf diye anılan kutsal olayın geçtiği mekâna dünyada birçok yerin sahip
çıkması doğal… Çünkü hem İncil, hem de
Kur’an kısaca “Mağara Arkadaşları” veya “Mağara Sahipleri” diyebileceğimiz
Eshab-ı Kehf Efsanesi’ne yer veriyorlar. Hatta bizim kutsal kitabımızda Kehf
(Mağara) isimli bir sure var. Bu surede, efsanenin yaygın anlatılış biçimi
doğrulanmasına rağmen, detaylarda bazı farklılıklar görülüyor.
Eshab-ı Kehf Efsanesi
Detaydaki
bu farklılıkları incelemeden önce isterseniz kısaca efsaneye bir göz atalım:
Dakyanus isimli bir kral hüküm sürerken, üçü sağ kolu, üçü de sol kolu olan
altı genç yönetici, putperest olan krala karşı çıkıp, onu tek tanrı inancına,
Hz. İsa’nın dinine davet ediyorlar. Tahmin edeceğiniz gibi, kral da onları
azarlayıp daha iyi düşünmeleri gerektiğini söylüyor. Arkasından da bir tehdit
savurmadan edemiyor… -Ya benim yoluma gelirsiniz… Ya da… Ya da’nın karşılığının
ne olduğunu sizler de biliyorsunuz. Altı genç çaresiz şehri terk ediyorlar.
Acımasız kral da onların arkasından askerlerini gönderiyor. Ve emrediyor. —Ya
da’nın gereğini yerine getirin. Bencülüs isimli dağda saklanacak bir yer arayan
gençler, yolda bir çobana rastlıyorlar… Amaçları yol sormak… Sığınacak bir yer
bulmak… Çoban da gençlerin görüşünü benimsiyor ve onlara katılıyor. Çobanın bir
de köpeği var… Kıtmir…
Roma da 300 Yıl Uyudu
300 veya 309…
Ama gençler uyandığında sadece bir gün
uyuduklarını zannederek, aralarından birini şehre alışverişe gönderiyorlar.
Şehre giden genç fırıncıya 3 yüzyıl önceki parayı verince gerçek ortaya
çıkıyor. O sırada artık toplum ve hükümdar tek tanrılı dini kabul etmiştir ve
dolayısıyla gençler artık baş tacı edilecektir. (Gençlerin uyumasıyla geçen 300
yıl ile, Roma İmparatorluğu’nun Hıristiyanlığı kabulü için 300 yıl geçmesi
gerekliliği ilginç ve simgesel olarak
yorumlanabilecek bir rastlantıdır). Gençlerin isimleri… Yemliha… Mekselina…
Mislina… Mernuş… Debernuş…Şazenuş… Ve çoban Kefeştetayyuş. Ama aynı öyküyü
anlatmalarına rağmen Hıristiyanlar isimleri şöyle sayıyorlar; Malta… Malchus…
Martianus… Dionysius… Joannes… Serapion ve dikkat Costantinus. Niye mi dikkat? Çünkü
Costantinus, Hıristiyanlığı kabul eden Roma İmparatoru’nun da ismidir.
Nerede?
Gerek İslam, gerekse Hıristiyan kaynaklarında Esab-ı Kehf Mağarası’nın nerede olduğu belirtilmiyor. Hıristiyan kaynaklarında “Efsus” isimli bir şehirden bahsedildiği için, Efes, Afşin ve Tarsus’un antik isimlerine gönderme yapılıyor. Kur’an’da ise bir yer belirtilmiyor, ancak mağaranın durumu “Güneş doğarken delikten güneşin sağa doğru hareket ettiği, batarken de onları yalayıp sola doğru kaydığı” şeklinde tarif ediliyor. Bu tarife dayanarak Afşinliler, bir heyete Afşin’deki mağaranın bu tarife uyduğunu tespit ettirmişler. Üstelik bunu mahkeme kararı haline de çevirmişler. Ancak Tarsus’taki mağarayı da incelediğinizde bu tarife uyduğunu görebilirsiniz.
Nasıl Gidilir?
Tarsus’taki
Mağara, kentten yaklaşık 12 km. uzaktadır. Kentin içindeki trafik işaretleri
sizi Eshab_ı Kehf’e taşıyacaktır. Mağaranın çevresinde restoran, büfe,
alışveriş merkezi ve otel bulunur. Efes’teki mağara ise, harabelerin 1 km.
kuzeyindeki Panayır Dağı’ndadır. İşaretler sizi taşır. Afşin’dekini ise kentte
sorarak rahatlıkla bulabilirsiniz.
*Destinasyon
Programı ve Fotoğraflar, S. Haluk Uygur’un “52 Hafta Adana ve Çevresi”
kitabından alınmıştır.