Çoban Dede’nin Öyküsü
Adana’da
göl kenarında Çoban Dede Parkı içinde bir türbe bulunur. Tepede olduğu için
Seyhan Gölü manzarasının en iyi göründüğü yerdedir bu türbe. Türbe tepededir
ama dışarıdan bakan gözler bu tepedeki garipliği sezerler. Gariplik tepenin
etrafının iş makineleri ile oyulup, türbenin bulunduğu yerin bir kule gibi
bırakılmasındadır. Her hafta sonu akın akın insanlar gelir bu türbeye… Bez
bağlayanını mı ararsın, gelinle damadı getirip uğur peşinde koşanı mı?
Belediyenin görsellik olsun diye motopompla gölden çektiği sularla yaptığı
yapay şelalelerden şifalı olduğunu düşündükleri suları dolduranlar bile
bulunur. Yapay şelalelere ilaveten göletler, ağlar gerilerek oluşturulmuş doğal
kuş alanları, çocuk parkları, en önemlisi gölü görebileceğiniz seyir
platformları mevcut. Sadece bu seyir platformu nedeniyle bile Adana’yı gezmeye
gelen biri en az bir kere Çoban Dede’yi ziyaret etmeli…
Çoban Dede Kim?
Tabiî
ki sizler bu Çoban Dede de kim diye merak ettiniz. Ali Dede, Hasan Dede gibi
ulu kişilere yurt olmuş bir şehirde Çoban Dede ismi de hiç yadırganmıyor
haliyle. Ve tabiî ki adının sonunda Dede unvanı varsa bir de öykün, öyküden öte
mitolojin, efsanen olacak. Çoban Dede’nin de bir efsanesi var ama çok eskilere
dayanmaz, aşağı yukarı 25–30 senelik bir öyküdür bu. O yıllar Adana kentinin
eski yerleşim yerinden göl kenarına doğru taşındığı, yani “Yeni Adana” diye
isimlendirilen, yeni kentin kurulduğu yıllar. Seyhan Gölü’nü çepeçevre geçen
Adnan Menderes Bulvarı yeni açılmış, bulvarın etrafında dinlenme yerleri ve
parklar yapılıyor. Belediye başkanı yeni seçilmiş, heyecanlı ve yeni bir kent
kurmanın azmini taşıyor. Dolayısıyla bugün Çoban Dede Parkı’nın bulunduğu
yerdeki yükseltiyi de yok edip doğal bir park alanı oluşturmak istiyor. Uzaktan
gölün görülmesini engelleyen tepe dozerlerle indirilecek ve oluşan düzlüğe park
yapılacak.
Tepenin Başındaki Mezar
Uzun
sözün kısası dozer giriyor tepeye ve kenarından tepeyi yok etmeye başlıyor.
Tepenin en yüksek yerine yaklaşıldığında aksilikler bir birini kovalamaya
başlıyor, Makine sık sık diş kırıyor, hatta bir ara makinenin operatörü
hastalanıyor. Bunun üzerine bir güç bu tepeyi yıkmamızı istemiyor diye
araştırmaya girince, tepenin başında bir mezar buluyorlar. Kurulan meclis(!)
“Bu mezar olsa olsa bir evliyaya aittir” diye karar verip, bugün türbenin
bulunduğu yeri kule gibi bırakıyor. Daha sonra mezarın etrafına bina yapılıp
türbe haline getiriliyor ve Çoban Dede ismi yakıştırılarak bugünkü haline
sokuluyor.
Dede’nin Vasiyeti
Söylentiye göre Çoban Dede; şehrin sıkıcı ve ikiyüzlü ortamından kaçıp, burada bir iki koyunuyla bohem hayatı yaşayan biriymiş. Üşenip kesmediği için de sakalı da uzayıp gitmiş. Zaman zaman şehirden kaçıp göl manzarasını izlemek için gelenler burada vakit geçirirlermiş. Çoban Dede de onlara katılır birlikte sohbet edermiş. Çoban Dede’nin tanıdığı, akrabası az ama yine de onlara bir vasiyette bulunmuş. İstediği de öyle çok bir şey değil. Ben ölürsem cenazemi “Hah şuraya, gölü tüm açıyla gören şu tepenin başına gömün” demiş. Öldüğünde, tanıdığı az ama tanıyanların çok sevdiği Çoban Dede’yi kırmamışlar demek ki, bizim dozerci o mezarı buluvermiş.
Bilgi…
Yelken
İhtisas Kulübü Çoban Dede Parkı içindeki tesislerinde faaliyetini sürdürür.
Seyhan Gölü’nün içerisinde yapılabilecek su sporlarını teşvik etmeyi amaçlayan
kulüpte kano, optimist, yelken, su kayağı ve benzeri konusunda eğitim
verilmektedir. Ayrıca birçok amatör ve profesyonel sporcu bu kulüpte
faaliyetlerine devam etmekte, bahsettiğimiz su sporlarının bazı yarışmaları bu
kulübün organizasyonu ile Seyhan Gölü’nde yapılmaktadır. Bu yarışmalardan biri
de Off Shore yarışmalarıdır. Kulübün ayrıca güzel bir lokantası ve üyelerine
açık yüzme havuzu bulunur.
*Destinasyon
Programı ve Fotoğraflar, S. Haluk Uygur’un “52 Hafta Adana ve Çevresi”
kitabından alınmıştır.